Kadın Hastalıkları

Over Rezervi

Günümüzde yardımcı üreme teknikleri ile tedaviye başlamadan önce yumurtalık rezervi değerlendirilmelidir. Yumurtalık rezervi düşük olan kadınlar genç yaşta olsalar da gebelik oranları düşmektedir.

Yumurtalık rezervinin değerlendirilmesi için çeşitli yöntemler vardır. Erken folliküler fazda, yani adet döngüsünün ilk yarısında yapılan ultrasonografi ile yumurtalıklardaki antral foliküllerin sayımı, yumurtalık boyutlarının ölçümü, hızlı güvenilir ve kolay bir yöntemdir.

Bunun yanında adetin 2 veya 3. günü kanda bakılacak bazal serum FSH ve bazal östradiol değeri bize yumurtalık rezervi hakkında bilgi verecektir. FSH ölçümü, kadınların infertilite tedavilerine cevabını değerlendirmede etkilidir. Ayrıca gebelik elde etme oranlarıyla iyi uyum gösteren, yumurtalık rezervini doğru şekilde ortaya koyan bir testtir.

Kadında FSH hormonu (Folikül uyarıcı hormon) beyinde hipofizden salgılanır ve adından da anlaşıldığı gibi yumurtalıklardaki folikülleri uyarır, büyümesini sağlar. FSH hormonu etkisiyle foliküller büyür ve adetin orta döneminde LH (Luteinizan hormon) hormonun etkisiyle çatlama sonucunda yumurtlama (ovulasyon) gerçekleşir. FSH hormon ölçümü özellikle adet düzensizliği ve kısırlık (infertilite) problemi olan hastalarda önemlidir. Kanda FSH hormonu değeri adetin 3. günü (2-5 günler civarında) yapılır. Yaş ilerledikçe yumurtalık (over) rezervi azalır ve FSH hormonu yükselir. Özellikle 35 yaşından sonra FSH hormonunda yavaş yavaş yükselme izlenir ve 40 yaşından sonra bu yükselme daha da hızlanır. Yaş ilerlemesi dışında yumurtalıkların birinin veya bir kısmının ameliyatla alınması veya kist ameliyatında yumurtalığın hasar görmesi gibi durumlar da FSH’nın artmasına neden olur. Aynı şekilde adetin 2/3. günü bakılacak östradiol değerinin 80 pg/ ml nin üzerinde saptanması bu olgularda over rezervinin ortaya konulmasında çok değerlidir.

Son yıllarda Anti-Müllerian Hormon (AMH), yumurtalık rezervini belirlemede giderek önem kazanmıştır. AMH folliküllerdeki granülosa hücrelerinden salgılanır. Puberteyle birlikte kanda yükselmeye başlar, üreme dönemi boyunca giderek düşer ve menopozda kanda eser miktarlarda bulunur. Güncel bilgilerimize göre AMH adet gününe bağımlı olmaksızın ölçülebilen, yumurtalık rezervini en güvenilir şekilde ortaya koyan, standart bir testtir.

Yaşlanan kadın ile birlikte "yumurta kalitesi" düşer, bu da sperm tarafından döllenme kabiliyetlerinin azalmasına neden olur. Sağlıklı bir gebelik ve gebe kalma potansiyeli açısından yaş önemli bir faktördür. Bir kadın için fizyolojik anlamda en uygun doğurganlık yaşı 20-30 yaşlar arasıdır. Özellikle 40 yaş üzerindeki kadınlarda FSH'nin değerlendirmesi çok önemlidir ve FSH düzeyine göre tedaviye hız verilmesi uygun olur. Yaşın ilerlemesi gebelik oluşması için kesin bir engel değildir fakat yaş ilerledikçe gebelik elde edileme süresi uzar.