Histeroskopi-Laparoskopi
Histereskopi, ışıklı bir endoskop aracılığıyla rahim içinin görüntülenmesi
işlemidir. Histereskopi tanı ve tedavi amacıyla kullanılmaktadır. Günümüzde,
tanı amacıyla 5-7mm çaplı muayenehane ortamında uygulanabilen ofis histereskopi
kullanılmaktadır. Histereskopik cerrahi işlemler ise hastane ortamında ve
anestezi ortamında 7-9mm çaplı operatif histereskopi kullanılarak yapılmaktadır.
Histereskopik operasyon ile rahim içi perdenin açılması (septum rezeksiyonu),
polip çıkarılması, rahim içi yapışıklıkların açılması (Asherman) ve myomların
çıkarılması gibi cerrahi işlemler uygulanabilmektedir. Bu işlemlerin genel
anestezi altında yapılması tercih edilir.
Tüp bebek tedavisi planlanan hastalara rutin uygulamada tartışmalı bir prosedür
olup, tüm hastalara yapılması önerilmemektedir. İnfertilite nedenine yönelik
tedavi amacıyla uygulanması tercih edilmelidir.
Anormal kanaması olan ve rahimin alınmasının uygun olmadığı, çocuk istemi
olmayan hastalarda rahim içi tabakasının histereskopik elektrorezektör ile
çıkarılması mümkündür. Bu işleme endometriyal ablasyon adı verilir. Elektrik
enerjisi yerine histereskopik makas ya da lazer kullanımı da mümkündür; fakat
günümüzde tercih edilen yöntem elektrorezektördür.
Ofis Histereskopi
Muayenehane ortamında, anestezi gerekmeksizin yapılan histereskopi işlemine ofis
histereskopi denilmektedir. Bu işlem sırasında, birkaç milimetre çapındaki
aletler kullanılmakta ve rahim ağzını genişletmeye gerek olmamaktadır. İşlem,
anesteziye gerek duyulmaksızın adet kanaması dışında bir zamanda tercihen
kanamanın hemen bitimini takip eden günlerde yapılmaktadır. Ofis histereskopi
tanı amacıyla kullanılırken, günümüzde artık rahim içi bir çok anomalilinin
tedavisinde kullanılmaktadır. Anormal vajinal kanamalar, infertilitenin
değerlendirilmesinde, rahim içi yapışıklık, rahim içi polip ve myomların
değerlendirilmesinde ofis histereskopi kullanılmaktadır. Rahim içi perdenin
açılmasında da ofis histereskopiden yararlanılmaktadır. Bunun yanı sıra, rahim
içi araç yerleştirilmiş ve ipi görülmeyen durumlarda histereskopi
kullanılmaktadır.
Ofis histereskopi uygulanırken, rahim ağzı tutulmadan, vajene spekulum
yerleştirilmeden histereskop ile rahim içerisine girilir. Rahim içerisine
girildikten sonra, rahim içi sıvıyla şişirilir ve görüntülemeye başlanır. İşlem
sırasında histereskopun girişi sırasında hafif bir ağrı hissedilebilir, bu
nedenle işlem öncesinde hastaya damardan hafif bir ağrı kesici verilebilir.
Menopoz öncesi ve sonrasında anormal kanamaların değerlendirilmesinde
histereskopi önemlidir. Histereskopi ile rahim içindeki polip, myom ve tümöral
kitleler kolaylıkla görüntülenebilir ve gerekli durumlarda biyopsi yapılabilir.
Bazı durumlarda polip ve myomlar tamamıyla histereskopi ile çıkarılabilir. Bazı
durumlarda ise operatif histereskopiye geçmek gerekli olabilir bu nedenle
hastaya anestezi verilerek daha geniş çaplı bir operasyon gerekebilir.
Histereskopi kısırlık nedenlerinin değerlendirilmesinde önemli bir yöntemdir.
Rahim içindeki yapışıklıklar, polipler veya myomlar kısırlığa neden olabilmekte
ve bunların büyük bir kısmı histereskopi ile tedavi edilebilmektedir. Rahim
filmi olmayan kadınlarda tüp bebek tedavisi öncesinde rahim boşluğunun
değerlendirilmesi için histereskopi kullanılmaktadır. Tekrarlayan başarısız tüp
bebek denemeleri olan çiftlerde histereskopinin önemi artmaktadır. Bazı
çalışmalarda, iki veya daha fazla tüp bebek başarısızlığı olan hastalarda
yapılan histereskopide rahim içinde %50 oranında anormallik olduğu
gösterilmiştir. Bu patolojilerin en sık görülenleri rahim içi yapışıklıklar,
rahim içi perde, poliplerdir. Bu anomalilerin tedavisiyle tüp bebek tedavisi
başarısı artmaktadır.
LAPARASKOPİ
Tüp Bebek ve Tanısal Laparoskopi
Tüp bebek tedavisinde tanısal laparoskopi popülaritesini kaybetmiş ve günümüzde
daha az uygulanmaktadır. Tanısal laparoskopi öyküsünde ve muyanesinde anormallik
saptanmayan açıklanamayan infertil çiftlerde kısırlığın nedenini saptamak
amacıyla uygulanmaktadır. Hastanın öyküsünde geçirilmiş pelvik cerrahi, şiddetli
ağrılı adet dönemleri, cinsel ilişki sırasında ağrı, geçirilmiş cinsel yolla
bulaşan hastalık öyküsü, rahim içi araç kullanım öyküsü sorgulanmalıdır. Bu
sıralanmış olan durumlar söz konusu değil ise ve hastanın jinekolojik muayenesi,
ultrasonografi ve histerosalpingografi (rahim filmi) bulguları normal ise
laparoskopide anlamlı olabilecek bir patoloji saptanma olasılığı düşüktür. Bu
gibi durumlarda hafif endometriosis, pelvik yapışıklıklar veya tüplerde
tıkanıklık görülme ihtimali olabilir. Rahim filminde tüpleri açık olan bir
hastada laparoskopide tüplerin tıkalı saptanma ihtimali çok düşüktür. Hafif
endometriosis ve hafif yapışıklığı olan infertil hastalarda tedavinin başarısı
tartışmalıdır. Hidrolaparoskopi ise yine tanısal laparoskopi altında
değerlendirilebilecek diğer bir girişimdir. İnce bir iğne yardımıyla karın
içerisine su verilerek tüpler, yumurtalıklar ve karın zarı değerlendirilir, bu
işlem için genel anestezi verilmez. Hidrolaporoskopinin tanıdaki yeri tartışmalı
olduğu için uygulanma endikasyonları da tartışmalıdır.
Cerrahi Laparoskopi
Laparoskopi genel anestezi altında yapılan ve göbek deliğinden ince bir
teleskopun karın içine sokularak organlarının görüntülenmesi prensibine dayanan
bir ameliyattır. Karın içini aydınlatarak, hastalık veya problemleri doğrudan
gözlemleme ve de gerekirse aynı anda içeri sokulan yardımcı aletler ile tedavi
şansı ve hastalıklı organın alınmasına yönelik olanak da verir.
Gebe kalabilirliği artırmak amacıyla yapılan laparoskopik uygulamalar
Adezyolizis, salpingostomi, fimbrioplasti: Geçirilmiş cinsel yolla bulaşan
hastalıklar, pelvik enfeksiyonlar, geçirilmiş pelvik cerrahi genellikle tüp ve
yumurtalıklarda anatomik bozukluklara neden olurlar. Karın içindeki ince
yapışıklıkların açılmasına adezyolizis denir. Tüp ve yumurtalık arasındaki
normal anatominin oluşturulmasıyla %30-60 arasında gebelik oranı elde edildiği
bildirilmiştir. Yoğun yapışıklıklarda ise tekrarlama riski yüksek olduğundan
gebelik oranları daha düşüktür. Laparoskopi ile kapalı tüpler açılabilmektedir.
Özellikle hidrosalpinks saptanan hastalarda salpingostomi uygulanabilir. Tüpün
anatomik hasarına bağlı olarak tekrar kapanma oranı %30-100 arasında gebelik
oranları da %10-70 arasında değişir. Tüp bebek tedavisi öncesi tüplerin
açılmasının imkansız olması halinde tıkalı tüplerin çıkarılması gebelik
oranlarını artırmaktadır.
Laparoskopik endometriosis cerrahisi
Laparoskopik ameliyatların en çok uygulandığı alanlardan biri endometriosisdir.
Endometriosis rahim içini döşeyen hücrelerin rahim dışına yerleşmesiyle ortaya
çıkar. En sık yumurtalık ve periton denilen karın zarında yerleşir ve ürer.
Nedeni tam olarak belli değildir.Sıklıkla şiddetli adet ağrısı ve cinsel ilişki
sırasında ağrı ile karakterizedir. Hastalık genellikle ilerleyici karakterdedir.
Hastalığın ileri evrelerinde rahim, tüpler, yumurtalık ve bağırsaklar birbirine
yapışarak ağrı,kısırlık ve kitlelere neden olabilir. Hastalığın erken
evrelerinde karın zarı üzerinde görülen barut yanığı tarzındaki lezyonlar
laparoskopi ile yakılarak tedavi edilebilir. Yumurtalıklar içerisinde görülen ve
endometrioma (çikolata kisti) adı verilen kistik kitlelerin laparoskopiyle
çıkarılması infertil çiftlerde gebelik şansını artırmaktadır. Laparoskopi çok
dikkatli uygulanmalı ve yumurtalık dokusuna zarar verirmemelidir. Çikolata kisti
çıkarılması sonrası yumurtalık rezervinde azalma görülebilmektedir. Bu nedenle
tekrarlayan çikolata kistleri olan hastalarda tekrarlayan cerrahi girişimler
yumurtalık rezervini düşüreceğinden çocuk istemi olan hastalarda cerrahi
operasyon tekrarı yerine tüp bebek uygulaması tercih edilmelidir. Hasta ağrıdan
şikayet ediyorsa cerrahi tedaviden başka seçenek genellikle yoktur. Laparoskopik
endometriosis ameliyatını takiben infertil çiftlerin %50’sinde 6 ay içerisinde
gebelik elde edilir. Ameliyat sonrası bir yıl içinde gebelik oluşmazsa tüp bebek
yapılması önerilir. Derin endometriosis ve yoğun yapışıklıklar saptanan
hastalarda laparoskopik operasyon zordur. İleri evre endometriosiste cerrahın
deneyimli olması gerekmektedir. Endometriosisin tekrarlama riski göz önünde
bulundurulmalıdır. Menopoz öncesi tekrarlama riski %50’dir. Endometriosis
operasyonunu takiben 6 ay içerisinde gebe kalamayan hastalara tüp bebek
yapılması önerilmelidir.
Laparoskopik kist cerrahisi
Endometriomalar dışında takipte gerilemeyen basit kistler ve dermoid kistler
için laparoskopik girişim düşünülebilir.
Dermoid kist
Dermoid kist vücudun saç, sinir, diş, yağ ve kemik gibi dokularından parçalar
içeren kistlerdir. Tek başına veya yumurtalık her ikisinde de bulunabilir.
Yumurtalıkta bulunan çoğu dermoid kist hastada herhangi bir şikayete neden
olmaz; ancak bir dermoid kist büyürse bu durum problemlere yol açabilir. Dermoid
kisti olan bazı kadınlarda karın ağrısı, anormal vajinal kanama, idrara çıkmada
zorluk yaşama görülebilir. Bazı hastalarda bir dermoid kist baskı yapacak kadar
büyüyebilir veya yumurtalığı bükebilir (yumurtalığın kan akışını tehlikeye atan
ve acil duruma yol açan over torsiyon, kendi etrafında dönmesi). Bu vakalar
anormal ağrı veya kanamayla sonuçlanabilir. Over torsiyonu durumlarında, hastaya
zamanında müdahale edilmezse kanlanması bozulmuş olan over dokusundaki hücreler
ölür (nekroz). 3-4cm çapa ulaşan dermoid kistlerde laparoskopi gereklidir.
Laparoskopik olarak bu kistlerin çıkarılması mümkündür. Önemli olan dermoid
kistin %15 hastada iki yumurtalıkta da yerleşebileceğinin akılda tutulması ve
iki yumurtalığın da dikkatli bir şekilde incelenmesidir.Dermoid kistler
genellikle iyi huylu kitleler olarak sınıflandırılır;fakat hastaların %1’inde
kötü huylu olma olasılığı mevcuttur, bu hastalarda dermoid kist içerisinde
immatür sinir hücreleri bulunmaktadır.
Paraovarian kistler
Doğumsal artıklardan gelişen anatomik olarak yumurtalığa komşu dokudan
kaynaklanan kistlerdir. Genellikle iyi huylu olan bu kistlerde, kötü huylu olma
ihtimali çok düşüktür. Kistler çok büyükse laparoskopik olarak çıkarılması
önerilir.
Kistadenomlar
Yumurtalığın yüzeyini oluşturan epitelden köken alan içi berrak kistlere seröz
kistadenom denilmektedir. Yumurtalıkta en sık görülen tümörlerdir. Kötü huylu
olma potansiyeli taşıyan hücrelerden oluşabilir. Ultrasonografideki şüpheli
görünümlü kistlerde (katı ve sıvı yapılar kistin içeriğini oluşturur) kesin tanı
kistin çıkarılması ve patolojik incelemesiyle ortaya konur. Menopoza yakın
hastalarda yumurtalığın tamamı çıkarılabileceği gibi, genç hastalarda yumurtalık
korunarak sadece kistin çıkarılması önerilmektedir.Ameliyat sırasında çıkarılan
kistin patolojiye gönderilerek (frozen section) iyi huylu kötü huylu ayrımının
yapılması gereklidir.
Laparoskopik Myom Cerrahisi
Laparoskopik olarak myomların çıkarılması mümkündür. Myomlar genellikle hastada
herhangi bir şikayete neden olmaz; fakat bazı durumlarda myomlarda ameliyat
gereklidir.
Bu durumlar şöyle sıralanabilir:
Büyüklük: Takiplerinde hızlı büyüme gösteren ve genellikle 6cm’yi aşan
myomlarda
Kanama: Rahim içerisine girmiş ve anormal vajinal kanamaya neden olan
hastalarda büyüklüğüne bakılmaksızın cerrahi tedavi önerilir.Myom rahim boşluğu
içerisine ulaştığı durumlarda tedavi histereskopi ile mümkündür.
Bası yakınmaları: Böbrekle mesane arasında bağlantıyı sağlayan kanala
bası oluşturan uterusun bağları arasında yerleşmiş (intraligamenter) myomlarda
operasyon önerilmektedir. Rahimin ön kısmındaki myomlar mesaneye bası
oluştururken arda kısmındaki myomlar rektuma bası yapabilir.
Kısırlık: Myomlar genellikle kısırlığa neden olmazlar; fakat
açıklanamayan infertil çiftlerde araştırmalarda myom dışında herhangi bir neden
bulunamamışsa bu durumda myomun çıkarılması gereklidir.
Laparoskopik olarak myomların çıkarılması planlanıyorsa, myomların boyut olarak
8cm’in altında ve sayı olarak 3 veya daha az olmaları gereklidir. Laparoskopik
olarak myom çıkarıldıktan sonra 3 ay süreyle gebelik oluşumu önerilmez. Açık
yapılan ameliyatlarla karşılaştırıldığında laparoskopik uygulamada daha az karın
içi yapışıklık oluştuğu bilinmektedir bu nedenle mümkünse öncelikli olarak
laparoskopik yaklaşım önerilmektedir. Operasyon süresi 1-3 saat arasında
değişmektedir, bu süre myomların boyutu ve sayısıyla ilişkili olarak daha kısa
veya daha uzun olabilmektedir. Hastalar genellikle ameliyattan sonraki gün
taburcu edilir.
Laparoskopik Histerektomi
Laparoskopik olarak rahimin çıkarılması mümkündür. Laparoskopinin amacı açık
rahim ameliyatına göre morbidite ve mortalitesini vajinal yaklaşımda gözlenen
seviyeye indirmektir. Rahim sarkmasında tercih edilen rahimin vajinal yolla (vajinal
histerektomi) çıkarılmasıdır. Vajinal olarak alınabilecek bir rahim için
laparoskopi yapmak uygun değildir. Laparoskopik yaklaşım açık ameliyatlara
alternatif olarak uygulanmalıdır. Deneyimli bir cerrah tarafından
uygulandığında, laparoskopik ameliyatların açık ameliyatlara göre avantajı
iyileşme süresinde kısalma, ameliyat sonrası ağrıda azalma ve hastanede kalış
süresinde kısalmadır.