Haberler

Sağlıkta dönüşüm tüp bebeği'de vurdu

İlaçsız tüp bebek yönteminin uygulandığı tek merkez olan 9 Eylül Üniversitesi Tüp Bebek Merkezi, Sağlıkta Dönüşüm projesi nedeniyle profesörsüz kalınca kapandı

İzmir’de 2002’e açılan, Türkiye’de ilaçsız tüp bebek yönteminin uygulandığı tek kamu kurumu olan Dokuz Eylül Üniversitesi Hastanesi Tüp Bebek Merkezi, Sağlıkta Dönüşüm programı kapsamında getirilen değişimlerin kurbanı oldu. Artık yeni hasta kabul edilmiyor.

Prof. Dr. Bülent Gülekli’nin kurucu öğretim üyesi olduğu merkezde Gülekli’nin yanı sıra Prof. Dr. Murat Celiloğlu, Prof. Dr. Cemal Posacı ve Prof. Dr. Ömer Erbil Doğan, tüp bebek uygulamaları sertifikasına sahip 4 öğretim üyesiydi. Ancak muayenehanesi olan öğretim üyelerinin hastanelerinde gelir getirici faaliyetlerde bulunmaları yani hasta bakıp ameliyat etmeleri yasaklanırken, Prof. Dr. Posacı ücretsiz izne ayrıldı, Prof. Dr. Gülekli ve Prof. Dr. Celiloğlu da muayenehanelerini tercih etti. Tam gün çalışan Prof. Dr. Doğan hem Kadın Hastalıkları ve Doğum Anabilim Dalı Başkanlığı’nı yürütürken, Tüp Bebek Merkezi’nin de sorumlusu oldu. Ancak kısa bir süre önce Prof. Dr. Doğan da muayenehanesi olan öğretim üyeleri kervanına katıldı. ’Yasak’ yüzünden hasta kabulünün mümkün olmaması Tüp Bebek Merkezi’nin ’geçici’ de olsa kapanmasına yol açtı.

Prof. Dr. Doğan’ın muayenehane açması yüzünden bırakmak zorunda kaldığı Anabilim Dalı Başkanlığı’nı da klinikte kalan tek tam zamanlı hoca Prof. Dr. Berrin Acar üstlenmek zorunda kaldı. Toplam 10 profesör kadrosu bulunan klinikte hasta muayenesi ve ameliyatlar, Prof. Dr. Acar ile birlikte bir yardımcı doçent ve 4 uzmanın üzerine kaldı. Dokuz Eylül Üniversitesi Kadın Hastalıkları ve Doğum Anabilim Dalı’nda yaşananların ’acı örnek’ olduğunu belirtilirken, bir öğretim üyesi şunları söyledi:
“Hastanenin Tüp Bebek Merkezi’nin sertifikalı dördüncü hekimi de yasak kapsamına girince, merkezi yürütecek sertifikalı hekim kalmadı. Üç hoca her gün hastaneye geliyor, ders veriyor, eğitimlere giriyor. Ancak hastaya el sürmesi yasak. Bütün branşlar bu durumda. Muayenehanesi olan hekimlerin ameliyat yapması yasak ama hastalar başka hekimlerin üzerinden gösterilip ameliyatları yapılıyor. Üsttekiler de böyle istiyor. Yani hekimin elinden ehliyeti alınıyor, ama yakalanıncaya kadar arabayı kullan deniyor. Herkes yasa dışı olduğunu biliyor.”