Haberler

Bebek kariyere engel değil

Tüp bebekte gelinen son aşamada dünya, yumurtanın uzun yıllar dondurulması sonucu çözüldüğünde tekrar yaşama şansının çok yüksek olduğu vitrifikasyon uygulamasına hazırlanıyor. İlk olarak 1978 yılında Luis Brown’ın İngiltere’de dünyaya gelmesiyle tıpta çığır açan tüp bebek uygulaması, aradan geçen 27 yılda binlerce çiftin çocuk sahibi olmasına imkan sağladı. Uygulamanın başladığı süreçten bugüne kadar ise büyük gelişmeler kaydedildi. Dünyanın artık yumurtanın uzun yıllar dondurulması sonucunda çözüldüğünde tekrar yaşama şansının çok yüksek olduğu Vitrifikasyon uygulamasına hazırlandığı, bu sayede öğrencilik ya da kariyer nedeniyle çocuk doğurmayı erteleyen çiftlere büyük kolaylık sağlanacağı bildirildi. Dokuz Eylül Üniversitesi Tüp Bebek Merkezi Müdürü Prof.Dr. Bülent Gülekli, bugüne kadarki uygulamada Frozen olarak adlandırılan yöntemde, dondurulan yumurtanın tekrar yaşama şansının yüzde 5’lerde olduğunu belirtti. Prof. Dr. Gülekli, “Bunun nedeni, kış aylarındaki buz sarkıtlarında olduğu gibi hücre içindeki su kristallerinin, hücre zarını delmesiydi” dedi.Halen uygulanan embriyon dondurulmasında, tekrar çözüldüğünde dünya rakamlarına göre başarı şansının yüzde 50 olduğunu ifade eden Prof. Dr. Gülekli, bunun için çiftlerin evli olmaları gerektiğini, aksi durumun tartışmalı olduğunu söyledi.Gelinen noktada, yumurtanın hızlı şekilde dondurulması anlamındaki Vitrifikasyon tekniğinin geliştirildiğini kaydeden Prof. Dr. Gülekli, bu şekilde çözülme durumunda yumurtanın tekrar yaşama şansının yüzde 95’leri bulduğunu, bu tekniğin uygulanmaya başladığı Kanada’daki Mc Gill Üniversitesi’nde ise oranın yüzde 99’lara ulaştığını bildirdi.


“IVM İLE VİTRİFİKASYONUN BİRLEŞMESİNE DOĞRU...”
Prof. Dr. Gülekli, dünyanın çok yakın bir gelecekte,Vitrifikasyon’un yanında, anne adayına ilaç verilmeden yumurtanın dışarıda olgunlaştırılmasına dayalı (In Vitro Maturasyon) IVM uygulamasını birlikte yapmaya hazırlandığını kaydetti. Kanada’daki Mc Gill Üniversitesi’nde kendisinin de katkıda bulunduğu IVM tekniğinin, hastanın olgunlaşmamış yumurtasının alınarak, dış ortamda olgunlaştırılması ve mikroenjeksiyonla embriyon elde edilerek tekrar kadına transfer edilmesine dayandığını ifade eden Prof.Dr.Gülekli, bunun başarı şansının klasik IVF (In Vitro Fertilizasyon: Kadının yumurtalıklarından olgun yumurta hücresi alınarak, dış ortamda döllenmesi) kadar yüksek olmadığını, bunun nedenlerinin araştırıldığını kaydetti. Prof. Dr.Gülekli, ancak IVM’de anne adayına ilaç verilmediği için çoğul gebelik veya yumurtanın aşırı uyarılması kaynaklı felç geçirmeye kadar gidebilen önemli risklerin ekarte edildiğini söyledi.


“KARİYER NEDENİYLE GEÇ KARAR”
Üniversiteyi bitiren genç bir kızın evlenmesinden sonra kariyer isteğiyle uzun süre çocuk doğurmayı plan dışında bıraktığını, karar verdiğinde ise geç kalındığını belirten Prof. Dr. Gülekli, 35 yaşın üzerinde yumurta sayısının belirgin şekilde azaldığını bildirdi. Gebelikte başarıyı etkileyen en önemli faktörün kadının değil, yumurtanın yaşı olduğunu ifade eden Prof. Dr. Gülekli,dünyanın bu ikitekniği birlikte kullanmasıyla elde edilecek kazanımları şöyle anlattı: “Bu iki yöntemde özellikle evli olunup olunmadığına bakılmayacak.IVM ile ilaç tedavisine gerek kalmadan yumurta alınacak, dışarıda olgunlaştırılıp dondurulacak. Örneğin 22 yaşında yumurtasını dondurup, 35 yaşında gebe kalmak isteyen bekar bir genç kadının, 15 yıllık kazancı olacak. Bu süre içinde kariyerini de yapabilecek. Bu uygulama şu anda Mc Gill Üniversitesi’nde başladı ve dondurulmuş yumurtayla ilkgebelik yayınlandı. Tabii bu uygulama, kanser ve diğer önemli hastalıklar için de geçerli.” ABD, Kanada, Fransa, İsveç, Avustralya ve Japonya gibi ülkelerde uygulanmasına başlanılan yumurta dondurma yöntemiyle başarı oranlarında iyi sonuçlar alındığını ifade eden Prof. Dr.Gülekli, “Vitrifikasyon için bütün dünya, laboratuvarlarında değişiklikler yapmaya başlayacak. Bütün merkezlerde embriyon dondurulmasına yönelik aletler var, bunlar bir kenara konularak, yenilerinin alınmasına geçilecek” dedi.