Haberler

İlaçsız tüp bebek

Prof. Dr. Bülent Gülekli
Dokuz Eylül Üniversitesi Tıp Fakültesi
Kadın Hastalıkları ve Doğum Ana Bilim Dalı ve
Reprodüktif Endokrinoloji Bilim Dalı öğretim üyesi


Günümüzde in-vitro fertilizasyon ve embriyo transferi (IVF-ET) tedavisi
başarısını kanıtlamış bir tekniktir. Bu tekniğe alternatif olarak FSH ya da
diğer ovulasyon uyarıcı ilaçları kullanmadan, bir başka deyişle stimule
edilmemiş overlerden alınan immatür oositlerin in-vitro maturasyonu (IVM)
giderek artan ilgi uyandıran bir reprodüktif teknolojidir. İlaç kullanımı
gerektirmediği için tedavi maliyetlerini azaltması yanında gonadotropinlerin
kullanımına bağlı yan etkiler olan kilo alımı, abdominal şişkinlik, meme
hassasiyeti, bulantı, huy değişimleri ve en önemlisi ovarian hiperstimulasyon
sendromu (OHSS) olmaması IVM'in avantajlarıdır. Overian stimulasyon ile uzun
süre sonra ortaya çıkabilecek ovarian kanser arasında ilişki konusunda çelişkili
yayınlar mevcuttur . Bu çelişki de IVM ile bertaraf edilmektedir.


IVM ilk kez Cha tarafından sezeryan esnasında yapılan ovarian biopsiden elde
edilen immatür oositlerde başarı ile uygulanmıştır. Trounson ve arkadaşları ise
polikistik overi (PCO) olan bir hastadan ilk kez transvaginal ultrason
rehberliğinde immatür oositlerden elde ederek oluşturdukları gebeliği rapor
ederek IVM'i klinik uygulamalara sokmuşlardır. Başlangıçtaki düşük gebelik
oranları nedeni ile pek rağbet görmeyen bu teknik son yıllarda çıkan yayınlarla,
özellikle PCO'lu kadınlarda yeniden güncellik kazanmıştır .


Ultrasonografide PCO saptanan hastalar klinik (amenore, oligomenore, hirsutism)
ve endokrin (yüksek LH ve androgenler, artmış LH/FSH oranı) olarak polikistik
over sendromu (PCOS) olmasalar dahi OHSS gelişimi açısından artmış risk
altındadırlar. Prospektif bir çalışmamızda 20 PCOS'lu kadında uygulanan 25 IVM
siklusunda oosit toplanmasından önce 10.000 IU hCG uygulaması ile % 40 klinik
gebelik oranı yayınlayarak bu tekniğin PCOS'lu hastalarda IVF'e bir alternatif
olduğu ortaya konmuştuk. Klasik IVF tedavisine kötü yanıt veren (4 ya da daha az
oosit alınması) hastalarda hiç ilaç kullanmadan bu sayıda oosit elde etmek IVM'i
bir tedavi alternatifi olarak klinik kullanıma sokabilir mi sorusunun yanıtı
aranmıştır. IVF'deki kullanılmakta olan ilaçlar ve bunlara bağlı ortaya
çıkabilen yan etkiler bir grup gönüllünün sırf bu nedenle oosit bağışında
bulunmalarını engellemektedir. Bunlar için de IVM cazip bir alternatiftir.
Klinikteki bir başka uygulama ise in vitro matur hale getirilen oositlerden elde
edilen embryoların dondurulup çözülmesinden sonra sağlıklı bebeklerin doğması
ile elde edilmiştir.


Son yıllarda düşük dozlarda gonadotropin kullanımı ile oluşturulan daha az
agresif ovarian stimulasyon protokollerine olan arzu, hatta ideali ovarian
stimulasyonu tümüyle ortadan kaldırmanın gerekliliği konusunda yayınlar
çıkmaktadır. Stimule edilmemiş siklusda normal overleri, polikistik overleri ve
polikistik over sendromu olan kadınlarda uygulanan IVM sonunda normal overli
kadınların PCO ve PCOS grubundan elde edilen oosit ve gebelik bakımından anlamlı
farklar gösterdiğini ortaya koyduk. Polikistik overli hastalarda IVF ve IVM
uygulamaları karşılaştırıldığında IVF'de IVM'e kıyasla daha fazla oosit edilmiş
olmasına rağmen klinik gebelik ve canlı doğum oranlarında istatistiki fark
olmadığı, ancak IVM grubunda hiç OHSS yok iken IVF grubunda %11'lik OHSS varlığı
ortaya çıkardık. In vitro oosit maturasyonu yönteminin hangi hastalar için uygun
bir yöntem olduğu ya da bir başka deyişle erken folliküler faz ultrasonografisi
ile o siklusda kaç oosit elde edilebileceğini öngörmenin mümkün olabileceği de
yine içinde bulunduğum bir grup araştırmacı ile birlikte açıkladık. Erken
folliküler faz ultrasonografisi kadar embriyo transfer günü yapılacak olan
ultrasonografi de endometrial değerlendirmeyi vermesi açısından IVM programının
başarısı için gereklidir.


Bugün içinIVM yukarda sayılan klinik uygulamaları ile IVF'e bazı durumlarda
alternatif olabilecek, gelecek için ümit vadeden ancak daha fazla klinik
çalışmaya ihtiyaç gösteren bir tedavi modalitesi olarak önümüzde durmaktadır.